“28 Şubat’ta belirginleşen durumun, ben daha çok zihniyetle ilgisi olduğunu düşünüyorum. Yani bir tarafta yarına doğru yol alan MÜSİAD ve benzeri dinamik yapı ve işadamları; yani yarını kucaklamak isteyen zihinler var, öbür taraftan da dünde yaşamayı tercih edenler, dünde yaşama konforunu elden çıkarmayı, paylaşmayı göze almayanlar var. TÜSİAD vb. oluşumların temsilcileri, “dünde kalalım, dün nasıl yaşıyorsak yine böyle yaşamaya devam edelim. Kimse bize dokunmasın, hep zengin olmaya devam ederiz; hem sen boş ver politikayı, demokratikleşmeyi, toplumsal kalkınmayı” diyorlar. TÜSİAD bu anlamda Türkiye’de demokratikleşmenin aleyhine çalışan bir kurum haline gelmiştir. Yani bu bir zihniyet meselesidir.”
