TEKNOLOJİNİN İŞGALİ ALTINDAKİ İNSANLIK: SEÇİM HAKLARI DEMOKRATİK ŞEKİLDE GASP EDİLMİŞ BİREYLER- Yalçın Arı

0
69

Herkes olayın sadece bir kısmına vâkıf ve kimse resmin bütününü göremiyor. Bu yüz­den günümüzün farkındalık durumu -büyük siber uzay düşünürü Manuel Castells’in bir keresinde söylediği üzere- bir “bilinçli şaşkınlık” hâlini andırıyor.

Dijital teknolojiler yarardan çok zarar vermeye başladı. Kişisel ve özel verilerimiz Silikon Vadisi tarafından hem ticari hem de politik amaçlar için kullanılıyor. Verileri­miz artık bizim kontrolümüzde değil.

Google maps nerede olduğumuzu ve ne düşündüğümüzü biliyor. Facebook hobileri­mizi, Politik tercihlerimizi biliyor. Yanlış yazdığımız kelimeleri bile düzelterek bizden daha iyi biliyor hangi kelimeyi yazmak istediğimizi.

Ne kadar hızlı araç kullanıyoruz? Bıraktığımız datalardan artık daha anlamlı veriler çı­kıyor. 2002 datalar (yorgun) işlenemiyordu, bugün artık işleniyor. Çoğu datamız mo- delleniyor.

Davranışlarımız – neyi seviyor? Ve sonrasında ne yapacak?

Behavior Surplus – Davranıştan fazlası modelleniyor.

Google ADS son 20 yılda gelirini 3590 kat arttırdı. Arama motoru ve e-posta ile kendi­ne bir dünya kurdu. Akıllı sözcüğü ile başlayan ürünlerin çoğalmasının nedeni budur. Sadece reklam için değil internete sahip olmak manipüle edilen bir toplum yarattı bu teknoloji şirketleri. Bu verilerle bir tür demokratik darbenin önünü açtılar.

Bilgi darbesi – Epistemolojik Darbe.

Darbenin 4 aşaması.

1.      Hakların gasp edilmesi: Veri ücretsiz bir hammadde

2.      Eşitsizlik: Benim bildiğim ve benim hakkımda bilinenler

3.      Mikro hedefleme ile bilgi kaosu: Epitemik kaos. Toplumların zehirlenmesi

4.       Epistemik baskınlık: Bilgi makineler aracılığıyla istediği bilgiyi istediği kişiye göste­rir ve bu kurumsal hâle gelir, parası olan sadece bilgiyi öne çıkarır. Kurumsallaşmış bir sitem bu. Algoritmalarla makineler bilir, sistemler bilir.

Bu sistemin nasıl çalıştığını biz ilk 2014 yılında Cambridge Analitika ile öğrendik. Sonra Brexit anlaşmasıyla Hindistan’da Modi’nin seçimleri kazanmasıyla skandala ismini veren şirket dünyada 200’den fazla seçime danışmanlık yapmış.

Bu konuda ne kadar çok farkındalık yaratırsak o kadar onların bu düzenine çomak so­karız. Tıpkı şu meşhur sözde dendiği gibi “Cehaletimiz onların mutluluğudur”.

Veri mekanizmasını gizli yapıyorlar. Devletlerin bu mekanizmayı çözmesi imkânsız. Çözülemez ve anlaşılamaz. Gizli bir ajandaları var. Google Earth CIA startup’ıydı. Adı da keyhole idi. Pokemon Go oyunu da öyleydi.

Pazarlamasını Niantic Labs yaptı. Biz onu cool bir oyun olarak gördük. Tüm dükkân­lara, alışveriş merkezlerine girdi. Kullanıcıların USB belleğinin içeriğine, hesaplarına, internet bağlantılarına, telefon aktivitelerine ulaşım sağlayabilmekle kalmayıp tele­fon uyku modunda iken kullanıcıların telefonunu aktive etme iznine bile sahipti. Daha sonra bu veriler Google gibi şirketler tarafından kişiyi hedef alan pazarlamayı geliştir­mek için işlenebiliyor ve metalaştırılabiliyor.

Facebook Avustralya temsilcisi “6.6 milyon Avustralyalı’nın dataları bizde var. Günlük ve anlık modlarını öngörebiliriz. Stresli olduklarını, yorgun, endişeli, kalitesiz korku­larını, bütün kişisel duyguları, bu konuda onları harekete geçirebiliriz. Bunları hisset­tiği zaman ona özgüven veririz.

Confidence boost

Korkuları, paranoyaları tetikleriz, hedeflemeyle onları sistemimize getiririz. Grupla­ra dâhil ederiz. Ne tür şeyler okumaları gerektiği, kimlerle vakit geçirmeleri gerektiği, kime oy vermeleri gerektiği.

100 Facebook arkadaşı olan hiç kimse güvende değil. Facebook’ta bir public bir de gölge operasyonlar var. Karşımızda kollektif bir şey var o yüzden kolektif bir kavga gerekir. Teknolojiyi ihtiyacımıza cevap verecek kadar kullanalım ama bizi ele geçirecek kadar değil. Faustian Bargain: Bilgi karşısında ruhumuzu şeytana sattık. Bilgi karşısında her şeyi feda etmeye istekliyiz. Ne olacak?

21. yüzyıl insanı şu seçim arasında kalmamalı: Analog dünya ya da kendi seçimi ile özel hayatı parçalanmış tercihleri elinden alınmış. Bu market kapitalizmine karşı çıktığı­mızda check ve balans demokrasiyi de koruruz. Gelecek kuşakları koruruz.

GDPR general data protection. Görünmez operasyonları denetlenmeli. Son 20 yılda daha önce olmayan bir şey yaptılar, o yüzden hukuk karşı değildi. Tıpkı çocuk işçi ça­lıştıran şirketler gibi. Onları durdurmayı hiç denemedik. Gözetim kapitalizmi 20 yaşın­da? Demokrasinin birkaç yüzyılı var. Ama Doctorow’un yazdığı gibi bu verilerin yanlış kullanımı bizi totaliterliğe doğru götürecek. Bu bir tür şirketokrasiyi (yani şirketlerin yönettiği politik model) çağrıştırabilir. Turow der ki: “Şirket gücünün merkezileşmesi dijital çağın kalbinin tam ortasındaki gerçekliktir.”

Kaynaklar:

Shoshana Zuboff Gözetim Kapitalizmi Bilal Eren Medium.