27 Mart 1998 MGK Bildirisi

0
27
  1. MGK, 27 Mart 1998’de Cumhurbaşkanı başkanlığında Başbakan, Genelkur­may Başkanı, Kurul Üyesi Bakanlar, Kuvvet Komutanları, Jandarma Genel Ko­mutanı ve MGK Genel Sekreteri’nin katılımıyla yaptığı aylık olağan toplantı­sına Başbakan Yardımcısı Ecevit katılmış, Milli Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay da toplantının bir bölümüne iştirak etmiştir.
  2. Toplantıda; güvenlik ve asayiş durumu ile bunu etkileyen iç ve dış ge­lişmeler gözden geçirilmiş, bölücü terörle mücadelenin genel bir değerlendiril­mesi yapılarak, bundan sonra alınacak tedbirler ve yapılacak faaliyetler değer­lendirilmiştir. Bu değerlendirmeler sonunda:
    • Bölücü terör örgütüne karşı, hukuk kuralları ve insan haklarına saygı çer­çevesinde yürütülen mücadelenin başarılı bir noktaya ulaştığı, terör faaliyetleri­nin kontrol edilebilir bir düzeye indirildiği memnuniyetle müşahade edilmiştir.
    • Huzur ve güvenliğin kesintisiz olarak sürdürülmesi maksadıyla:
      1. Terörle mücadeleye, bütün milli güç unsurlarının katılımıyla ve aynı ka­rarlılıkla devam edilmesi,
      2. Doğu ve Güneydoğu’da başlatılmış bulunan ve teşvik tedbirleriyle de des­teklenen temel altyapı yatırımlarının bir an önce hızlandırılması,
      3. Boş kadroların tecrübeli personelle tamamlanması, devlet vatandaş kay­naşmasının en üst seviyede gerçekleştirilmesi,
      4. Bütün bu tedbirler alınırken, bölücü örgütün yeniden taban oluşturma­sına imkan verilmemesi hususlarında görüş birliğine varılmıştır.
  3.  Toplantıda; Anayasa ile Türkiye Cumhuriyetine karşı yürütülen ve MGK’nın 28 Şubat 1997 tarihli kararına konu teşkil eden rejim aleyhtarı irticai faaliyetler ile söz konusu kararla Bakanlar Kurulu’na bildirilen tedbirlerin uygulanma du­rumu da gözden geçirilmiştir. Konu ile ilgili yapılan değerlendirmeler ışığında:
    • İrticai faaliyetlerin önlenmesi için alınan tedbirlerin uygulanmaya geçiril­mesi konusunda; Hükümet tarafından ortaya konan kararlar; yargı organları ta­rafından başlatılan yasal işlemler; halkımızın, basının ve Meclis’in Atatürk ilke ve inkılaplarına, demokratik ve laik Cumhuriyete olan gönülden bağlılığı so­nucu, azınlık bir grubun temsil ettiği zihniyetle mücadele için gerekli iyiniyet ve iradenin mevcudiyeti memnuniyetle müşahade edilmiştir.
    • Ancak, halen bazı kişilerin rejim aleyhtarı irticai faaliyetlere karşı alınan ya­sal tedbirleri istismar ederek, çeşitli faaliyetler içinde bulundukları saptanmıştır.
    • Din ve vicdan hürriyetinin, vatandaşlarımız tarafından en geniş anlamda kullanılmakta olduğu, bu hürriyetlerin kısıtlanmasının söz konusu olmayacağı gibi, laiklik ilkesinin gereği olarak dini inançların devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılmayacağı konusunda da tam bir görüş birliğine varılmıştır.
    • Ulu Önder Atatürk’ün Türk Milletine en büyük emaneti olan Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Anayasa’da belirtilen temel niteliklerinin korunmasının dev­letin bütün kurum ve kuruluşları ile Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkesin görevi olduğu, bu konuda en küçük bir taviz verilmesinin sözkonusu olmayacağı, rejim aleyhtarı faaliyetlere karşı demokratik, laik hukuk dev­leti kuralları içerisinde yürütülmesinin gerektiği belirlenmiştir.
    • Bunun yanında; bazı kişi ve kuruluşlar tarafından açık veya kapalı bir şe­kilde, yasaları hiçe sayarak, rejime yöneltilen faaliyetlerin de hoşgörü ile karşı­lanmasının bu kişi ve kuruluşları cesaretlendireceği, bu nedenle öncelikle mev­cut yasaların kararlılıkla uygulanması, ayrıca yasalardaki değişikliklerin ve bu mücadele ile ilgili hazırlanan yeni yasaların yüce Meclisten süratle çıkartılması­nın önem taşıdığı hususlarında görüş birliğine varılmıştır.
  4. Toplantıda dış politika olayları gözden geçirilmiş, Türkiye-KKTC ilişkilerinin güçlendirilmesi ve Kosova’daki olaylara barışçıl çözüm bulunması için Türkiye’nin girişimleri konularında değerlendirmelerde bulunulmuştur.”