1960 VE 1980 ASKERİ DARBELERİNİN TÜRK SİYASAL SİNEMASINA ETKİLERİ

0
5

VELİ BOZTEPE

GİRİŞ

  1. Sanat ve Toplum

Sanat, en bilinen anlamı ile, duygu ve düşüncelerin dışa vurumudur; bireysel duygululuk içinde tarihsel ve toplumsal gerçeğin anlatıldığı yoldur. Tüm sanatlar, insanın “gelişkin bir düşünce düzeyi”ne ulaşabilmesine yaşadıklarını sorgulayabilmesine yardım ederler. Sanatın temel işlevi, içinde yaşanılan toplumun yargı değerleri ve zihniyetini, yaptığı saptamalarla eleştirmek ve bir anlamda toplumsal zihniyetin gelişebilmesi için öneriler sunmaktır. Böyle bir sanat anlayışı, doğal olarak, insanlığın gelişmesini, olgunlaşmasını arzu eden bir anlayıştır. Ancak, egemen ideoloji yanlısı, tutucu bir sanat anlayışı da vardır. Bu anlayış, varolan egemen ideolojiye ait dünya görüşü, zihniyet ve yargı değerlerinin değişmemesi için gelişme yanlısı sanat gibi estetik değerlerden yararlanmakta ve sunduğu düşünceyi dönüştürerek ya da kendine göre güzelleştirip, biçimlendirerek izleyiciye empoze etmektedir. Sanat ve kitle iletişim araçları yaşamı yansıtan “ayna”lar gibidir. Onlardan yararlanarak yaşadığımız döneme, dönemin olgularına, sorunlarına ve ilişkilere değişik açılardan bakabiliriz.

17_31202311220887