MUSA TOPKAYA
ÖZET
12 Mart 1971’de TSK bir muhtıra vererek hükümeti istifaya zorlamış; bu askerî muhtıranın ve ardından gelen sıkıyönetim rejiminin toplumda -özellikle de sol çevreler üzerinde- politik sosyal ve bireysel bakımdan sarsıcı etkileri olmuştur. Toplumu derinden etkileyen bu muhtıra ve muhtıranın artçı etkileri romanlara da yansımıştır. 12 Mart romanları, -yazarlarının çoğu gibi- devrimci düşünceyi savunan küçük burjuva kahramanları merkezinde 12 Mart döneminin birey ve toplum üzerindeki etkilerini anlatır. Bu etki, özellikle sol çevreler üzerinde bir yenilgi psikolojisi şeklinde tezahür etmiş ve küçük burjuva bireylerinin diğer kişisel bunalımları ile birleşerek travmatik bir hâl almıştır. Bu çalışmada 12 Mart Muhtırası’nın ve artçı etkilerinin romanlara yansımaları, 1970-2014 yılları arasında yayımlanan 40 roman üzerinden tematik ve kurgusal yönden incelenmeye çalışılmıştır. Bu romanlarda merkezde küçük burjuva bireyinin problemleri ve farklı tonlarda da olsa 12 Mart yenilgisinin birey üzerindeki etkileri anlatılırken geri planda 12 Mart döneminin baskı ve şiddet ortamı, en arka planda ise bozuk toplumsal yapısı ile Türkiye’nin bir panoroma olarak yer aldığı görülmektedir. Muhtıra’nın devrimci çevreler ve toplum üzerindeki etkileri romanlarda merkezden farklı uzaklıklara koyulsa da her romanda küçük burjuva bireyinin bunalımlarına yer verilmiş ve bir anlamda bu bunalımların da sebebi olan arka plandaki bozuk toplumsal yapı gözler önüne serilerek asıl problemin bir “düzen sorunu” olduğuna dikkat çekilmek istenmiştir.
2_3120231687217